Bir direnişi gördüm bu gece.
Boynuna asılmayı bekleyen; sandalye itildikten sonra ayaklarının boşlukta sallanışına destek verecek olan o ipe karşı yaratılan direnişi gördüm.
Bununla birlikte, havaya zorla bırakılmış bir nefes gördüm. Nefesin her zerresindeki zorunluluğun çizdiği hüzne dokundum.
O bugün ölmedi,
ben ona dokundum.
İşte sokaktaki o adamın karanlığını gördüm. Ve bunu, zaman akarken farkettim.
O ölmedi. Gördüm.
Ben ona dokundum.
Dokunmak yetmedi;
öldüm.