21 Nisan 2015 Salı
Akrep mi hızlı Yelkovan mı?
Mutfağımdaki metal saatin çıkardığı sesle senkronizeydi bazı şeyler. Görünüşte her şey normaldi. Saat de çalışıyordu ama eksikti çok şey.
Adımların hep biraz daha hızlandı her basamakta. Bir sonrakine daha bir hiddetle bastın.
Hesapta kendinle yarışıyordun ama, beni de çoktan geride bırakmıştı rüzgarın.
Kural basitti; düşmeyecektik. Tutunacaktık illa ki, ya bir şarkıya ya da bir sevdaya.
Benimle ilgili her şey senindi; bende sen yoktun. Ya da sadece cebimdeki bozukluktun.
Belki biraz havayı koklamak iyi gelirdi ama bu polenler mahvediyor insanı.
Babamlara da daha söylemedim, hala işlerle uğraştığını, mukavvadan evler yaptığını sanıyor o kırlaşmış saçlarıyla. Bu şehir ise unutmuş seni o sürekli yanan ışıklarıyla.
Çay soğudu. Duvardaki saat de çalışıyor, oysaki bazı şeyler hala eksik.
Birlikte yaşamaya devam ederdik ama,
sanırım geçmedi tıraş olurken yüzünde beliren kesik.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)